Tarımda aşırı gübre kullanımı küresel ısınmayı tetikliyor

Tarımda aşırı gübre kullanımı küresel ısınmayı tetikliyor

HABER ÖZETİ  _________________________________________

Sera gazı etkisi. Nitröz oksit, 110 yıl boyunca atmosferde kalabilen ve küresel ısınmaya katkıda bulunan bir sera gazıdır. Son 150 yılda atmosferdeki nitröz oksit konsantrasyonu %20 arttı ve bu, ozon tabakasının yok olmasına ve küresel ısınmaya katkıda bulundu,.

Newcastle Üniversitesi Doğal ve Çevre Bilimleri Fakültesi’nden Dr. Sam Wilson, tarımsal arazilerde gübre kullanımının azaltılmasının nitrik oksit emisyonlarının azaltılması için uygun  bir strateji olduğunu belirtiyor. 

Aşırı gübre kullanımı, su yollarındaki amonyak miktarını artırır ve amonyak bakterilerle etkileştiğinde nitröz oksit üretimine neden olur.

Nitröz oksit, karbondioksit ve metandan sonra atmosferdeki üçüncü en yaygın sera gazıdır. Nitröz oksit ile ilgili emisyonların azaltılması, tarımsal arazilerde gübre kullanımının azaltılmasıyla mümkündür.

NEWS SUMMARY   _____________________________________   

Excessive use of fertilizers in agriculture triggers global warming

Greenhouse effect. Nitrous oxide, which can remain in the atmosphere for 110 years, contributes to global warming. In addition, the 20% increase in atmospheric nitrous oxide concentration over the past 150 years has contributed to the destruction of the ozone layer and global warming.

Dr. Sam Wilson, a faculty member at Newcastle University’s Faculty of Natural and Environmental Sciences, says that reducing the use of fertilizers on agricultural land is one of the strategies for reducing nitrous oxide emissions.

Excessive fertilizer increases the amount of ammonia in waterways, and when ammonia interacts with microbes, it leads to nitrous oxide production. _____________________________

Tarımda aşırı gübre kullanımı küresel ısınmayı tetikliyor

(İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO)  Karbondioksit ile metandan sonra atmosferde en çok bulunan üçüncü sera gazı olan nitröz okside bağlı emisyonların düşürülmesinin, tarım arazilerinde gübre kullanımının azaltılmasıyla mümkün olduğu ifade edildi

ABD hükümetine bağı Çevreyi Koruma Ajansı (EPA) verilerine göre atmosferdeki sera gazlarının yüzde 76’sını karbondioksit, yüzde 16’sını metan, yüzde 6’sını nitröz oksit, yüzde 2’sini ise florlu gazlar oluşturuyor.

Küresel ısınmaya ilişkin tartışmalarda karbondioksit ve metana göre daha az gündeme gelen nitröz oksit, toplam sera gazı emisyonundaki payı bu iki gaza göre daha az olsa da ısı tutma kapasitesi ile öne çıkıyor.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’ne (NASA) göre 1 ton nitröz oksit 1 ton karbondioksite göre 273 kat daha fazla ısı tutabiliyor. Bunun yanı sıra metan gazı ortalama 10 yıl atmosferde kalırken nitröz oksit 110 yıla kadar atmosferde varlığını sürdürülebiliyor.

Nature dergisinde yayımlanan “Küresel Nitröz Oksit Kaynaklarının ve Yutaklarının Kapsamlı Bir Ölçümü” başlıklı çalışmaya göre son 150 yılda atmosferdeki nitröz oksit yoğunluğu yüzde 20 artış göstererek 270 ppb’den (milyarda bir birim) 331 ppb’ye ulaştı ve bu artış hem ozon tabakasının tahrip olmasında hem de küresel ısınma üzerinde etkili oldu.

Nitröz oksit okyanuslar ve karalardan yani doğal kaynaklardan salınabildiği gibi tarım ve hayvancılık, fosil yakıt kullanımı, biyokütle yakımı, atık sular gibi insan kaynaklı faaliyetler sonucu doğrudan ya da dolaylı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Küresel nitröz oksit emisyonunun yüzde 60’ı doğal yollarla gerçekleşirken, yüzde 40’ı insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor.

– Tarım faaliyetleri tetikliyor

Dünya Bankası verilerine göre 2020’de insan kaynaklı faaliyetler dolayısıyla toplam nitröz oksit emisyonu yaklaşık 3 milyar ton karbondioksit eşdeğeri olarak gerçekleşti. Bunun 2,3 milyar tonu tarım ve hayvancılık sektörü, 276 milyon tonu ise enerji sektöründeki faaliyetlerden kaynaklandı.

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan nitröz oksit emisyonu, özellikle tarımda nitrojen kullanımının yaygınlaşmasıyla artıyor.

Artan nüfusa paralel olarak gıda ihtiyacındaki artışla birlikte tarım faaliyetlerinin hız kazanması, nitröz oksit salımına yol açan gübrelerin toprağa daha fazla karışmasına neden oluyor.

Gıda ihtiyacını karşılamak için büyükbaş hayvancılığın ve su ürünleri yetiştiriciliğinin artması da nitröz oksit artışının ana nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Büyükbaş hayvanların gübreleri ve bu hayvanların beslenmesinde kullanılan tahılların yetiştirilmesi emisyonları artırıyor.

– En çok salım yapan ülkeler

Ülkelere göre emisyonlarda 536 milyon tonla Çin ilk sırada bulunurken, onu 279 milyon tonla Hindistan, 258 milyon tonla ABD, 191 milyon tonla Brezilya ve 75 milyon tonla Endonezya takip ediyor.

En yüksek salımın gerçekleştiği kıta Doğu Asya olurken, ikinci sırada Kuzey Amerika, üçüncü sırada Afrika ve dördüncü sırada Avrupa geliyor.

Tarımda sentetik nitrojen gübrelerin yüzde sekseninin Doğu Asya, Güney Asya ve Kuzey Amerika’da kullanılmasının böyle bir tabloyu ortaya çıkardığı belirtiliyor.

Küresel su ürünleri yetiştiriciliğinden kaynaklanan nitröz oksit emisyonlarının yüzde 71 ile yüzde 79’u Doğu Asya’da gerçekleşiyor. Güney Asya ve Güneydoğu Asya ise bu alandaki emisyonlarının yüzde 10 ile yüzde 20 civarından sorumlu.

– “Okyanuslar ciddi bir nitröz oksit kaynağı”

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi Doğa ve Çevre Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Sam Wilson, iklim değişikliğine ilişkin tartışmaların merkezinde enerji üretimi, ulaşım ve endüstriyel süreçlerin yer aldığını, bu nedenle nitröz oksidin karbondioksite kıyasla daha az konuşulduğunu söyledi.

Nitröz oksidin genellikle kamuoyunun gözünde daha az öne çıkan tarım ve arazi kullanımı uygulamalarıyla ilişkilendirilebileceğini belirten Wilson, okyanusların da ciddi bir nitröz oksit kaynağı olduğunu aktardı.

Küresel ısınma etkisi ile deniz suyu sıcaklıklarında yaşanan yükselişle beraber okyanus kaynaklı nitröz oksit emisyonlarının da artacağı uyarısında bulunan Wilson, küresel nitröz oksit emisyonlarının azaltılması için şu önerileri paylaştı:

“Tarım arazilerinde kullanılan gübrelerin azaltılması nitröz oksit emisyonunu düşürme stratejilerinden biri. Aşırı gübre, su yollarındaki amonyum miktarını artırıyor ve amonyumun mikroplarla etkileşime girmesi, nitröz oksit üretimine yol açıyor. Diğer bir strateji de atık su arıtma tesislerinde nitrojen döngüsünün verimliliğini artırmak. Çünkü burası aynı zamanda büyük bir nitröz oksit kaynağı.”