Month: November 2024

(İstanbul Yerel)  -İstanbul- “Güzel Köylü TV dizisi- Romantik komedi.  Güzel Köylü” unutulmayan TV dizilerden birisidir. Gold Film imzalı, aile ve romantik komedi türünde  Star TV yapımı dizinin ilk bölümü 25 Hazira n 2014 tarihinde yayımlandı ve 17 Haziran 2015 tarihinde 52. bölümüyle final yaptı. Dizi, yaşadığı talihsiz olaylar sonucunda İstanbul’dan ayrılarak Güzelköy’e yerleşen Gül adlı genç bir kızın hikayesini anlatır.

İstanbul’un karmaşasından bunalan Gül, birçok talihsiz olay yaşayacağından ve hayatının değişeceğinden habersiz bir şekilde sıradan bir güne uyanır. Ancak aksilikler onun peşini bir türlü bırakmaz. Gönderdiği önemli bir kargonun yanlış yere gittiğini öğrenir, patronunun arabasına çarpar, telefonu süte düşer, elbisesine süt dökülür üstelik işinden de kovulur. Bu arada nişanlısı Dişhekimi Kaan’ın da ona ihanet ettiğinden şüphelenmeye başlar.

Güzelköy’de yaşanan olaylar ise farklı bir boyuttadır. Sultanana’nın ciddi bir hastalığa yakalandığı ve ölebileceği dedikodusundan etkilenen ortakçılar Hüsnü ve Yusuf, onun mallarına göz dikmiştir. Sultanana, tarlaları Yusuf’a, hayvanları ise Hüsnü’ye bırakacağını söylemiştir. Ama hem Hüsnü hem de Yusuf bu karardan memnun değildir. Hüsnü, büyük oğlu Cemal’i Yusuf’un kızlarından Kamuran ile evlendirip Sultanana’nın Yusuf’a vereceği tarlalara ortak olma amacındadır. Ne var ki, Cemal, Kamuran’ı sadece arkadaş olarak görmekte ve onunla evlenmek istememektedir. Sonuçta, aşk evliliği yapmak isteyen Cemal, ebeveynlerinin bu karardan vazgeçmeye niyeti olmadığını fark eder.. Olaylar da ondan sonra başlar..

Güzelköy'ün hanımağası Sultanana (ortada) ve ortakçıları Hüsnü Alkan (sağda), Yusuf Yaşabasmaz (solda)
Güzelköy’ün hanımağası Sultanana (ortada) ve ortakçıları Hüsnü Alkan (sağda), Yusuf Yaşabasmaz (solda)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dizi, İstanbul’dan Muğla’ya uzanan eğlenceli bir aşk hikayesini işlerken, Güzelköy’ün renkli karakterleri ve sıcak atmosferiyle de dikkat çeker. Gizem Karaca, Berk Cankat ve Mehmet Ali Nuroğlu’nun başrollerini paylaştığı Güzel Köylü TV dizisinin senaryosunu Baykut Badem ve Filiz Ekinci ikilisi kaleme almıştır. Dizinin yönetmenliğini de Mustafa Şevki Doğan yapmıştır.

Güzel Köylü TV dizisi nerede çekildi?

Güzel Köylü dizisi, Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Bozüyük köyünde çekildi. Bu köy, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. 800 yıllık tarihi çınar ağacı, Bozüyük’ün meşhur simgesidir. Aynı zamanda tabii su kaynağı olan Bozüyük Pınarbaşı ve tarihi evleriyle ünlüdür. Köy meydanı, kahvehaneleri ve sokakları, dizi takipçileri için tanıdık bir manzara haline gelmiştir. Güzel Köylü, sadece oyunculukları ve konusuyla değil, aynı zamanda bu köyün doğal güzellikleriyle de izleyicilerini etkilemiştir. Gül’ün hayatındaki bu beklenmedik dönüşüm ve Güzelköy’ün sıcakkanlı insanları, izleyicileri beğenisini kazanmış. Köy hayatının ilgi çekici sahneleri, diziye renk katmıştır.

‘Güzel Köylü’: Dizi Konsepti ve Genel Bakış

Türk televizyonlarında bir döneme damgasını vuran ‘Güzel Köylü’, köy yaşamının samimi ve içten hikayeleri, kentsel yaşamın karmaşasından kurtularak daha sakin hayata başlama özlemi çeken izleyicileri ekrana bağlamaktadır.

Dizi, güzellikleriyle nam salmış Bozüyük köyünde geçmektedir ve buranın huzur dolu yaşantısının yanı sıra, komik anlarla harmanlanmış dramatik olay örgülerini içerir.

Gündelik yaşamların içine işleyen küçük hikayelerine rağmen dizinin merkezinde Gül ve Cemal’in aşkı yatar. Bu ikilinin birbirlerini tanımaları, zamanla hem çevrelerindekilerin hayatlarını hem de bizzat kendi hayatlarını değiştirecektir.

  • Köy meydanında yapılan düğünler,
  • Komşular arası ilişkiler ve gelenekler gibi faktörler, ‘Güzel Köylü’yü yalnızca bir dizi olmaktan çıkarıp, izleyicilerin kalplerinde özel bir yere sahip olmasını sağlamıştır. Gül ve Cemal’in ilişkilerinde  yaşadıkları iniş ve çıkışlar, seyirciyi her bölümde farklı duygusal yolculuklara çıkarmaktadır. Köy sakinlerinin renkli karakterleri ve onların arasında gelişen sıcak ilişkiler diziye aile içi sıcak bir atmosfer katmaktadır.

Güzel Köylü’nün bu çekici hikayesi, bir yandan geleneksel köy yaşamının güzelliklerini gözler önüne sererken, diğer yandan çağdaş sorunlara ve insan ilişkilerine modern bir bakış açısı sunmayı hedeflemektedir. Dizi, bir topluluğun iç içe geçmiş hayat hikayeleri ve aşkın etrafında dönen bir konsepti izleyiciye sunarken, gerçekçi diyalogları ve doğal mizah anlayışı ile dikkat çekmektedir.

Oyuncular ve oynadıkları karakterler

Güzel Köylü TV dizisi -Muhtar Niyazi Gittigider ve Gül Sümbül
Güzel Köylü TV dizisi -Muhtar Niyazi Gittigider ve Gül Sümbül

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gizem Karaca  – Gül Sümbül:  Öncelerde İstanbul’da yaşamıştır ve Kaan’ın nişanlısı olmuştur. Ancak bir süre sonra Gül, Kaan’ın kendisini aldattığını düşünmüş ve nişanı atmıştır. Üstüne üstlük çok geçmeden çalıştığı şirket Gül’ün işine son vermiştir. Sonuçta, bunalıma giren Gül, kendini toparlayabilmek için  bir an önce İstanbul’dan uzaklaşmak istemektedir. Tam bu sırada Güzelköy muhtarı Niyazi Gittigider’in kendisini telefonla arayarak babaannesinin Güzelköy’de yaşadığını ve kendisini görmek istediğini söyler. Güzelköy muhtarının bu telefonu önüne bir fırsat çıkarmıştır. Ablası ve kız kardeşi ile vedalaşır Güzelköy’e gitmek için yola çıkar..

Başrol oyuncuları

Gül Sümbül ve Cemal Alkan  Hüsnü ve Dudu’nun en büyük çocukları. Yakışıklı ve bir o kadar da akıllıdır. Gül’e ilk görüşte âşık olur.  Anne ve babasının ısrarıyla köyün sıradışı davranışlarıyla dikkat çeken ve Cemal’a aşık olan Kamuran ile evlenmeyi kabul etmiştir. Düğün için gerekli giyim kuşam malzemeleri almak üzere İstanbul’a giden Cemal, burada Gül’le karşılaşmış ve ona aşık olmuştur. İstanbul’dan yola çıkan Gül, köye gelmiş ve köy meydanında kalabalığı görünce merakla oraya gitmiş  ve Cemal ile Kamuran’ın nikah masasında oturduklarını görmüştür. Nikah memurunun Kamuran ile evlenmeyi kabul ediyor musun?  Sorusunu sorduğunda düğüne katılan kalabalığa gözatmış ve Gül’ü orada görünce ve nikah memuruna dönerek, “Hayır” cevabını vermiştir. Bunun sonucunda dünürler birbiriyle kavgaya başlamıştır..

Mehmet Ali NuroğluDişhekimi Kaan Yontar: Gül’ün eski nişanlısı. Gül’ün Güzelköy’ye yerleştiğini duyunca onun gönlünü yeniden kazanabilmek için İstanbul’dan Güzelköy’e gelir ve Gül ile karşılaşır. İçten ve duygusal bir karakterdir.  Dizinin en renkli simasıdır.

Erkan Sever  –Muhtar Niyazi Gittigider:  Güzelköy’ün muhtarıdır. Cemal’in yakın arkadaşıdır. Gül’ün ablası Nihal’e aşıktır. İzleyicinin büyük beğenisini kazanmıştır.

Cemal Alkan'ın babası Hüsnü ve annesi Dudu
Cemal Alkan’ın babası Hüsnü ve annesi Dudu

Ahmet Mümtaz Taylan Hüsnü Alkan: Cemal, Celal ve Hilal’in babası, Dudu’nun eşidir. Sultanana’nın ineklerine bakmaktadır. Babacan tavrıyla dizinin en çok beğenilen oyucularındandır.

Zerrin SümerSultanana Yılmaz:  Köyün eli silahlı hanımağasıdır. Kurnaz ve muziptir. Zaman zaman aklı gider gelir. Köydeki tarla ve binaların önemli bir kısmının sahibidir.  Muhtar Niyazi’yi kendisinin nişanlısı olarak görür. Cemal’in babası Hüsnü Alkan, Sultanana’nın ineklerinin, Yusuf Yaşabasmaz da tarlalarının ortakçısıdır. Gül’ün kendi torunu olduğunu söylemektedir. Önceleri köylünün pek inanamadığı bu söylemin dizinin sonlarına doğru olduğu anlaşılır.

Karakterlerarası farklılıklar

Simge Selçuk   Nihal Sümbül: Gül ve Sude’nin ablasıdır. Muhtar Niyazi ve Bünyamin kendisine aşıktır. Her ikisiyle de arkadaşlık yapmaktadır. Biir ara Niyazi’ye aşık olmuş, ancak bir kafede komi ile tartışması sonrası dizideki rolğne son verilen oyuncu, senaryoya yapılan bir ekle izleyicilere Nihal’in İstanbul’da yaşayan  eski kocasına döndüğü ifade edilmiştir.

Güzel Köylü TV dizisi - Sultanana'nın tarlarının ortakçısıYusuf Yaşabasmaz
Güzel Köylü TV dizisi – Sultanana’nın tarlarının ortakçısıYusuf Yaşabasmaz

Ali İpin  – Yusuf Yaşabasmaz:  Esma’nın eşidir. Kamuran, Nurten ve Ayten, Kemal ve Tarkan’ın babasıdır.  Bünyamin Kalas’ın kayınpederidir. Sultanana’nın malları yüzünden hep Cemal’in babası Hüsnü Alkan’la ile sürekli olarak birbirleriyle didişirler.

Özlem TokaslanDudu Alkan: Hüsnü’nün karısı. Cemal, Celal ve Hilal’in annesidir.

Deniz Baytaş –  Esma Yaşabasmaz:     Yusuf’un eşidir. Nurten, Kamuran ve Ayten, Kemal ve Tarkan’ın  annesidir. Bünyamin Kalas’ın kayınvalidesidir.

Aylin KabasakalNurten Yaşabasmaz Kalas: Yusuf ile Esma’nın en büyük kızları ve Bünyamin Kalas’ın eşidir. Kamuran ile Cemal’i biraraya getirmek için akla hayale gelmeyen kurnazlıklar yapar ama sonuç alamaz. Eski sevdalısı Muhtar Niyazi’nin başka kadınlarla görüşmesini istemez.

Ömür ÖzdemirHikmet Soğancı: Sıradışı bir karaterdi. Kimi deli der kimi veli. Köylüler onu “Allah’ın Hikmet’i” olarak adlandırmaktadırlar.

Dizinin merkezinde bir karakter:  Kamuran

Esin Civangil –  Kamuran Yaşabasmaz: Yusuf ortanca kızıdır. Cemal’e âşıktır ama bu karşılıksız bir aşktır. Cemal, Gül’ü sevmektedir. Ancak Kamuran Cemal’dan asla vazgeçmemekte ve Cemal ile Gül’ü birbirinden ayırmak için ablası Nurten ile birlikte planlar yapmakta lakin bu planlar da işe yaramamaktadır.

Eylül DemirpehlivanAyten Yaşabasmaz: Kamuran ve Nurten’in kız kardeşidir. Cemal’in kardeşi Celal’e aşıktır.

Uğur BiçerSıddık Karabacak: Köyün kahvehanesini işletmektedir. Niyazi ve Cemal’in yakın arkadaşıdır.

Su KutluSude Sümbül: Nihal ve Gül’ün küçük kardeşidir. Önce Celal’e sonra da Kemal’e âşık olmuştur.

Can KıranKemal Yaşabasmaz: Yusuf ve Esma’nın oğlu, Kamuran’ın kardeşidir. Cemal’in kardeşi Hilal’e ve Gül’ün kardeşi Sude’ye âşıktır.

Tolga Ortancıl  – Celal Alkan:   Cemal’in erkek kardeşidir.  Yusuf ile Esma’nın  kızı Ayten’e aşıktır.

Kerim Yağcı  –    Mansur:  Köyün ozanıdır. Dizi boyunca sık sık saz çalar, türkü söyler.

Sinem DağlıHilal Alkan: Cemal’in kız kardeşidir. Yusuf ile Esma’nın büyük oğlu Kemal’e aşıktır.

Dizinin en renkli karakteri: Bünyamin Kalas

Bünyamin Kalas ve eşi Nurten Yaşabasmaz Kalas
Bünyamin Kalas ve eşi Nurten Yaşabasmaz Kalas

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Toygan AvanoğluBünyamin Kalas:    Nurten’in eşidir. Esip gürlemeyi sever, sık sık kabadayılık yapmaya çalışır ama sıkıyı görünce hemen geri vitese takar. Araba hastasıdır. Varını yoğunu arabasının modifiye edilmesine harcar. Bu yüzden her defasında eşi Nurten ile tartışır.

Ege Şarman –    Tarkan Yaşabasmaz:   Yusuf ile Esma’nın en küçük oğlu. Eniştesi Bünyamin Kalas ile   takılır, sakardır bu durum Bünyamin’i çileden çıkarır.

Zeynep ŞahinSeval Güneş:   Kamuran’ı randevuevinden kurtarmıştır bu yüzden ikisi iyi arkadaştır.   Bu arada  kahveci Sıddık hem de Hikmet ona âşık olmuştur.

Osman Bayar–  Osman: Güzelköy’ün kasabıdır.

Simge Selçuk   –Aynımah Dinler: Bünyamin’in psikiyatrisi ve aşığıdır. Nihal’e çok benzemektedir.

Merve OflazOya Şahin: Kaan’ın okul arkadaşıdır. Gazetecidir.

Alaaddin DurduAlaaddin: Köy kahvehanesinin devamlı müşterilerindendir.

Volkan BaşHayati: Köy kahvehanesinin devamlı müşterilerindendir.

Meltem Ören –  Banu Yontar:   Dişhekimi Kaan’ın ablasıdır

Arif Erkin GüzelbeyoğluFırat Dinler:   Sultanana’nın eski sevgilisidir. Aynı zamanda Aynımah’ın dedesidir. Emekli astsubaydır.

Cemal Alkan ve Gül Sümbül
Cemal Alkan (Cemal) ve Gizem Karaca (Gül)

Gizem Karaca Kimdir?

Bir yıldız nasıl parlar? Bazen gecenin karanlığında ansızın belirir, bazen ise usul usul, adım adım yükselir ve parıldar. Gizem Karaca’nın hikâyesi de ikinci yönden gelişiyor. Gizem, Türk televizyon dünyasına adımını “Miss Turkey 2011” güzellik yarışmasında ikinci olarak başladı. Bu başlangıç, ona modellik ve oyunculuk kapılarını araladı.

  • Aşama aşama kendini geliştiren Gizem, küçük rollerle başladığı oyunculuk yolculuğunu emin adımlarla ilerletti.
  • O dönemlerde adını şimdiki kadar duyurmasa da her geçen gün kendindeki potansiyelin farkına vardı ve bunu işine yansıttı.
  • İlk dizi deneyimlerinden sonra, sinema filmlerinde de rol almaya başladı; ancak asıl çıkışını “Güzel Köylü” adlı diziyle yaptı.
  • Karşımıza çıkan Gizem, bu dizi ile hem kariyerindeki yıldızını parlattı hem de sıcakkanlı, içten bir köy kızını canlandırdığı rolle izleyicinin gönlünde taht kurdu.

“Güzel Köylü” dizisi, köy hayatının doğallığını, içtenliğini ve sıcaklığını yansıtmanın yanı sıra, Gizem Karaca’nın hikâyesinin de bir parçası oldu. Kariyerinin dönüm noktası sayılabilecek bu proje ile Gizem, hem kendini ispatladı hem de ekranların aranan yüzlerinden biri haline geldi. Oyunculuk yolculuğunda geçtiği bu menziller, halihazırda Türk televizyonlarının sevilen yüzlerinden biri olmasının altını çiziyor. Her yeni rolde, hayran kitlesini genişleten Gizem Karaca’nın parıltısı, “Güzel Köylü” ile daha da ışıldayan bir yıldıza dönüştü.

Gizem Karaca’nın Dizi İçindeki Rolü ve Karakter Analizi

Gizem Karaca, “Güzel Köylü” dizisinde oyunculuk becerilerini sergileyerek izleyicilerin kalbini fethetti. Dizi, büyülü bir köy atmosferinde geçiyor ve Gizem Karaca, kendine has duru güzelliğiyle bu atmosferin içinde parlıyor. Oynadığı karakter, Gül, İstanbul’un karmaşasından uzak, saf ve masum bir köy kızı olarak karşımıza çıkıyor.

Bu genç ve yetenekli sanatçı, kısa sürede adını Türk dizi ve film sektörüne yazdırmayı başaran bir isim. Gizem Karaca, hem dramatik hem de komik rollerdeki başarısıyla, ekranlarımızı süslemeye devam ediyor ve oyunculuk kariyerini parlak bir gelecek bekliyor.

  • Doğduğu toprakların değerlerini benimsemiş bir genç kadın.
  • İstanbul’un parlak ışıklarına ve hızına yabancı, köy hayatının sakin ritmini tercih ediyor.
  • Ailesine ve köyüne karşı derin bağlılıkları var.

Karaca, hem hem dramatik hem de komik yönleriyle dikkat çekiyor

Güzel Köylü TV dizisi - Kamuran Yaşabasmaz
Güzel Köylü TV dizisi Romantik komedi -Kamuran Yaşabasmaz

Gül’ün hikayesi, köy hayatının sıcaklığını ve samimiyetini veritabanındaki kurallara sığmaz bir biçimde yansıtıyor. Gizem Karaca’nın canlandırdığı bu karakter, köyün saflığı ve naifliğini kendinde toplamış, zorlukları masumiyetiyle aşan bir figür olarak tasvir ediliyor.

Kendisine verilen bu rollerde Gizem Karaca, hem dramatik hem de komik yönleriyle ekranlarda parlamayı başarıyor. Gül, köy hayatının zorluklarına rağmen duru bir neşe saçıyor ve etrafındakilere ilham veriyor. Gizem Karaca, bu rolüyle, köy yaşamının geleneksel değerlerine bağlı kalmayı ve modern dünyanın getirdiği zorluklarla mücadeleyi başarılı bir şekilde canlandırıyor.

Karakter analizinde ise, Gül’ün kırılganlığı ve güçlülüğü dikkat çekiyor:

  • Dışa dönük bir yapısı olmasına rağmen, içinde derin duygusal dalgalanmalar yaşayabilir.
  • Hayatın zorluklarına karşı direnç gösterirken, ailesi ve sevdiklerine olan bağlılığından asla ödün vermez.

Gül karakteri, Gizem Karaca’nın oyunculuk yelpazesini genişletti ve ona yeni bir hayran kitlesi kazandırdı. Türk televizyonunun renkli sayfalarına 2014 yılında eklenen “Güzel Köylü”, izleyicileri Ege’nin sıcak ve samimi atmosferine davet ediyor. Bir deniz kenarında geçen tatlı hikayesiyle, dizi yürekleri ısıtmayı başarıyor.

Cemal Alkan Kimdir?

Güzel Köylü TV dizisi Romantik komedi - oyuncular
Güzel Köylü TV dizisi Romantik komedi – oyuncular

Güneşin ardından yavaşça yükselen bir figür, hikayemizin merkezindeki köyün tozlu yollarını aydınlatıyor: Cemal Alkan. Girdiği her ortamda karizmasıyla dikkat çeken bu adamın öyküsü, cesur ve gizemli bir karakterin silüetini çizer. Zarif duruşu, keskin bakışları ve etrafa saçtığı özgüven dalgalarıyla Cemal, “Güzel Köylü” dizisinin unutulmaz isimlerinden biri haline gelmiştir.

Cemal Alkan, “Güzel Köylü” dizisinde karizmasıyla ön plana çıkan karakterlerden biridir. Onun karizması, yalnızca dış görünüşünden kaynaklanmaz; zira o, kendine has bir stil ve tutum sergiler. Cemal’in duruşunda, olaylara bakış açısında ve insanlarla kurduğu iletişim biçiminde belirgin bir özgüven ve sakin güç yatmaktadır.

Cemal Alkan’ın karizması, sağlam karakteri ve karşısındaki insana verdiği değerle pekişir. Onun bu doğal karizması, dizinin hikayesi boyunca da karakterin etrafındaki insanları etkileme biçimine derinden işlenmiştir. Cemal, hem sempatik hem de güçlü bir karakter olarak izleyicinin gönlünde özel bir yer edinmiştir.

Cemal’in Romantik Yönü

Cemal Alkan, karizmasıyla olduğu  kadar, işlediği naif ve romantik yönüyle de dikkat çekiyor. Güzel köylü kızı Gül’ün kalbini çalmak için sergilediği eşsiz çabalar, onun aşka bakış açısını ortaya koyuyor.

Cemal, ailevi değerleri son derece önemsiyor. Ailesine olan bağlılığını her fırsatta gösteriyor ve onların mutluluğunu her şeyin üzerinde tutuyor.

Toplum içerisinde saygıdeğer bir konuma sahip olmasının sebeplerinden biri, komşuluk ilişkilerine verdiği önemden kaynaklanıyor. Cemal için komşulara yardım etmek, neredeyse bir görev halini alıyor. Dürüstlük ve sözünün eri olma gibi değerleri, onun herkes tarafından takdir edilmesini sağlıyor. Verdiği sözlerde duran ve dürüstlüğünden asla ödün vermeyen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.

Köyün yaşantısını ve geleneksel değerlerini modern dünyanın karmaşasında korumasını bilen Cemal, eski ile yeniyi harmanlayarak izleyicilere hem nostaljik hem de günümüzle bağlantılı bir deneyim sunuyor. Cemal’in sıcaklığı, geleneksele olan bağlılığı ile köyün her bir ferdini kucaklaması, onu sadece bir dizi karakteri olmaktan çıkarıp seyircilerin kalbine yerleştiriyor.

Dizi İçindeki Diğer Karakterlerle Etkileşimi

Cemal Alkan, “Güzel Köylü” dizisinin unutulmaz isimlerinden biri olarak karizmatik duruşu ve etkileyici tavırlarıyla hafızalarda yer edinmiştir. Diğer karakterlerle olan etkileşimleri ise hem komik hem de gergin anlara sahne olmuştur.

Gül ve Cemal arasındaki çekişmeli ilişki, dizide bir gizem ve merak unsurunu sürekli canlı tutmuştur. Gül’ün saf ve doğal halleri, Cemal’in zeki planlarıyla zaman zaman dengelenirken, bu iki karakter arasındaki romantik gerilim izleyicileri kendine bağlamıştır.

Güzel Köylü Dizisinin İzleyiciler Üzerindeki Etkisi

Dizinin sunmuş olduğu bu insanı ısıtan atmosfer ve gerçeklik duygusu, haftalar boyunca seyircileri ekrana kilitledi. Güzel Köylü, basit yaşamın aslında ne kadar zengin ve derin olabileceğini izleyicilere hatırlattı. Bir yandan güldüren, diğer yandan gözyaşlarına boğan bu yapıt, insanların yüreklerine dokunarak, televizyon izlemenin sadece zaman geçirmek olmadığını, aynı zamanda kaliteli bir hikayenin insan ruhuna ne denli iyi gelebileceğini gösterdi.

Cemal Alkan’ın Dizideki Yolculuğu

Cemal Alkan, kızkardeşi Hilal ve küçük kardeşi Celal
Cemal Alkan, kızkardeşi Hilal ve küçük kardeşi Celal

İnce Duygusal Geçişler: Oyuncu, Cemal’in iç dünyasındaki karmaşık duygusal geçişleri ustaca canlandırıyor. Öfke, sevinç, hüzün, aşk gibi insanı en temel duyguları, gözlerindeki anlam dolu bakışlar ve yüzündeki ince çizgilerle izleyiciye hissettiriyor.

Doğallık ve Samimiyet: Özellikle köylüyü anlatan projelerde sıkça karşımıza çıkan abartılı karakter çizimlerinin aksine, Cemal Alkan’ı canlandıran oyuncu, doğal ve samimi performansıyla gerçekçi bir köylü portesi çiziyor.

Karizmatik Duruş ve Karakter Derinliği: Karakterin karizmasını ve güçlü duruşunu, beden dilini kullanarak gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, Cemal’in karakter derinliği, oyuncunun ciddiye aldığı anlarla ve komediye bıraktığı rahat tavırlarla izleyici tarafından tam not alıyor.

Ailesiyle yaşadığı duygusal anlar ve zorlukları hep beraber aşmaya çalıştıkları sahneler, karakterin yalnızca güçlü bir figür değil, aynı zamanda hassas bir kalbe sahip olduğunu göstermekteydi.

Berk Cankat’ın (Cemal Alkan karakteri) Türk Televizyon Dünyasındaki Yeri

Türk televizyon dünyasında, hikayeler kadar karakterler de izleyiciyi ekran başına kilitlemenin en büyük sırlarından biridir. Bu anlamda, “Güzel Köylü” dizisi, adından da anlaşılacağı üzere bir köy hayatını konu almakta ve bu küçük ama sıcak dünyayı ekranlara taşımaktadır. Dizi, karakter odaklı yapısıyla ve sıcak hikayeleriyle izleyicinin gönül tellerine dokunurken, birçok karakter için de unutulmaz bir platform sunmaktadır. Özellikle, Cemal Alkan karakteri, dizi boyunca gösterdiği başarı ve sergilediği karizma ile Türk dizi tarihinde kendine özel bir yer edinmiştir. Hikayeye renk katan bu karakter, televizyon dünyasında kalıcı izler bırakan türde bir efsane haline gelmiştir.

Eleştirmenlerin Gözüyle Cemal Alkan Karakteri

Güzel Köylü dizisinin unutulmaz karakterlerinden biri olan Cemal Alkan, izleyiciler kadar eleştirmenlerin de ilgisini çekmiştir. Karizmatik duruşu ve derin kişilik özellikleri ile Cemal, eleştirmenler tarafından sıklıkla dizinin en iyi işlenmiş karakterlerinden biri olarak gösterilir.

Oyunculuk Başarısı: Cemal Alkan karakterini oynayan aktör Berk Cankat’ın performansı eleştirmenlerce övgüyle karşılanmış, karakterin inandırıcılığına katkıda bulunmuştur.

Eleştirmenler ayrıca, Cemal karakterinin içinde barındırdığı toplumsal ve kültürel öğeler sayesinde, yerel ve evrensel değerleri bir araya getirdiği yönünde görüş belirtmişlerdir. Bir nevi, Güzel Köylü’ye damgasını vuran Cemal, sadece bir dizi kahramanı değil, aynı zamanda toplumsal bir simge olarak da kabul edilmektedir. Böylesine ayrıntılı ve çok katmanlı bir karakter analizi, aktör Berk Cankat’ın hafızalardaki yerini sağlamlaştırmaktadır.

‘Güzel Köylü’ Dizisindeki Başarıyı Ne Sağladı?

‘Güzel Köylü’ dizisi, Türk televizyon tarihine adını altın harflerle yazdıran bir başyapıttır. Peki, bu diziye yayınlandığı dönemde eşsiz bir başarıyı nasıl kazandırdı? İlk etken kuşkusuz ki karakterlerin samimiyeti ve gerçekçiliğiydi. Köy mekânında geçen sıcak hikâyeler, izleyiciyi ekrana kilitleyen bir aile ortamı sunuyordu. Halkın kendi hayatlarından kesitler bulduğu ve özdeşleştiği bu karakterler, onların haftalık buluşma adetlerini sağlamıştı.

  • Esprili diyaloglar ve hafif mizahi unsurlar, izleyicilere günlük stresten bir kaçış sunarak, onları keyifli bir yolculuğa çıkarıyordu.
  • Güçlü kadın karakterleri ile öne çıkan ‘Güzel Köylü’, toplumsal cinsiyet rollerine dair önemli mesajlar veriyordu. Bu yönüyle dizi, özellikle kadın izleyiciler arasında büyük bir anlam ve bağlılık yaratmıştı.
  • Ayrıca, yöresel müzikler ve yerel lezzetlerin öne çıktığı sahneler, kültürel bir zenginlik sunuyordu ki bu da izleyici için ayrı bir çekicilik kaynağıydı.
  • Oyuncu kadrosunun uyumu ve performansları ise hikâyenin inandırıcılığını artırarak, izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu.

‘Güzel Köylü’, bu unsurlarla sadece bir dizi olmanın ötesine geçerek, insanların haftalık ritüellerine ve kültürel sohbetlerine dâhil olmuştu. İnsan hikâyelerinin doğallığı ve sıcaklıkla işlenişi, dizinin her kesimden izleyiciyi kendine çekmesine olanak tanıyordu. Her bölüm sonrası, izleyiciler arasında köy hayatının saflığı ve doğallığının özlemi bir kez daha canlandı, bu da ‘Güzel Köylü’nün kalıcı başarısını pekiştiren unsurlardan biri haline geldi.

Karakter Uyumu: Gizem Karaca ve Diğer Oyuncular Arasındaki Kimya

Güzel Köylü TV dizisi- Romantik komedi.. Tıpkı bir köyün neşeli sabahları gibi, “Güzel Köylü” dizisi de ekrana renk ve sıcaklık katıyor. Özellikle Gizem Karaca’nın canlandırdığı baş karakter Gül’ün, diğer karakterlerle olan etkileşimleri seyirciyi adeta o köyün tozlu yollarına, tarlaların arasındaki saman kokusuna götürüyor. Dizinin sınırları aşan başarısının ardındaki sır, karakterler arasındaki uyum ve kimyada saklı.

  • Gizem Karaca ve Berk Cankat’ın Doğallığı: Gizem Karaca, Gül karakteriyle, Berk Cankat, Cemal Alkan karakteriyle özdeşleşmiş durumda. Bu ikilinin samimiyeti ve doğallığı, diğer oyuncularla kurduğu ilişkilerde de kendini gösteriyor. Bu uyum, ekranlardan seyirciye de yansıyor ve izleyicinin diziyi izlerken kendini orada hissetmesine neden oluyor.
  • Takım Ruhu: Set arkasında oluşan arkadaşlık ve takım ruhu, sahnelerdeki etkileşimlere yansıyor. Oyuncular birbirlerinin enerjisini yükseltiyor ve bu da karakterlerin dinamizmini artırıyor.
  • Karşılıklı Saygı ve Sevgi: Karakterler arasındaki uyumun temelinde, oyuncuların birbirlerine olan derin saygı ve sevgi yatıyor. Bu, her sahnede, her diyalogda hissedilen bir duygu haline geliyor.
  • Oyuncuların uyumlu çalışması: Gizem Karaca, Berk Cankat, Mehmet Ali Nuroğlu, Erkan Sever ve diğer oyuncuların uyumlu çalışması izleyiciyle aralarında güçlü bir bağ kuruyor.

“Güzel Köylü”, karakter uyumunun mükemmelliğiyle, köy hayatının sıcaklığını ve samimiyetini ekranlara taşımayı başaran bir hikaye olarak kalplerde yer ediniyor. Oyuncuların arasındaki bu doğal kimya, diziye özgü bir tat katıyor ve seyircinin her bölümü merakla beklemesine sebep olmuştur.
(İstanbul Yerel)

 

İSTANBUL- (İstanbul Yerel) – Eyüpsultan – Pirinççi köyü sakinlerinden İSKİ’ye kamulaştırma tepkisi. Eyüpsultan’ın Pirinççi köyü sakinleri, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından su kotasının artırılması gerekçesiyle alınan kamulaştırma kararına sert tepki gösterdi. Köy sakinleri, bu kararın su havzasını korumak amacıyla alındığını düşünmediklerini belirterek, benzer durumda olan diğer bölgelerde farklı uygulamaların yapılmasını eleştirdi.

Eyüpsultaan Pirinççi köyü
Eyüpsultaan Pirinççi köyü

Eyüpsultan’ın Pirinççi köyü sakinleri, su kotasının arttırılacağı gerekçesiyle İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından alınan kamulaştırma kararına tepki gösterdi. Alibeyköy Barajı’na yakın bir konumda bulunan köyde yaşayan halk, İSKİ ile su seviyesi yüksekliğine dair kot sınırı sebebiyle anlaşmazlık yaşıyor. Köylüler, İSKİ’nin su havzasını korumak için karar aldığını düşünmediklerini, benzer durumda olan Kent Ormanı için aynı kararın alınmadığını savunuyor.

Kenan Satıcı, “İSKİ, yaşam alanlarımızı bizden almak istiyor”

Köy sakinlerinden 44 yaşındaki Kenan Satıcı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bölgenin İstanbul’un ilk köyü olduğunu ve doğma büyüme burada yaşadığını belirtti. İSKİ’nin, köyün su yatağına yakın olduğu gerekçesiyle yaşam alanlarını kendilerinden almak istediğini söyleyen Satıcı, “Yaklaşık 40’a yakın yere istimlak yazıları geldi. Yakın civarımızda Cebeci köyü var. Cebeci köyüne de bu şekilde su havzasına yakın diye kaldırıp, toprak döküm sahası yaptılar. Orada günlük 3-4 bin kamyonluk toprak dökümü yapılıyor. Madem su korunacak, madem su çevresi korunacak, oradaki toprak döküm sahasının ne işi var?” diye sordu.

Su koruma kotu bahane

Eyüpsultaan Pirinççi köyü
Eyüpsultan Pirinççi köyü

Satıcı, İSKİ’nin köyleriyle ilgili amacının farklı olduğunu iddia ederek, “İSKİ’nin su havzasını korumayı düşüneceğini zannetmiyoruz. Çünkü biz yaklaşık 29 kottayız. Fakat 26,5 kotta olan Kent Ormanı var. Biz, su altında kalacaksak bizden 5 metre aşağıda olan Kent Ormanı ve Mağlova Kemerleri nasıl su altında kalmayacak?” ifadelerini kullandı. İSKİ’nin köylünün tepkisi üzerine yaptığı açıklamaya da değinen Satıcı, “Aynı su koruma kotunu bahane gösterip Cebeci’yi insanların elinden aldınız ve toprak döküm sahasına çevirdiniz. Şimdi Pirinçli’deki amacınız nedir? Biz, bu amacı anlayamıyoruz. Köylü olarak buradan bir karış toprak vermeye niyetli değiliz.” dedi.

Lale Zilcioğlu, “Çocuklarımızın geleceğini kimseye vermeyeceğiz.”

Köy sakini, 49 yaşındaki Lale Zilcioğlu ise alınan karara tepki göstererek, “Kamulaştırma olmuş fakat evlerimizi hiçbir şekilde vermeyi düşünmüyoruz, destek bekliyoruz. Bütün köy bu karara tepkili.” dedi. Zilcioğlu, köyden çıkmayı düşünmediklerini ve çocuklarının geleceğini vermeyeceklerini belirtti. Köylerinde mutlu olduklarını ifade eden Zilcioğlu, “Bizi rahat bıraksınlar, kimseden bize bir şey istemiyoruz. Dokunmasınlar bize. Bizim hayvanlarımıza dokunmasınlar, hayvan ürünlerinden geçinen insanlarımıza dokunmasınlar. Tek istediğimiz bu.” diye konuştu.

Gürcan Binay, “İSKİ bize haber vermeden, hiçbir gerekçe göstermeden köyü kamulaştırdı”

59 yaşındaki Gürcan Binay da İSKİ’nin kendilerine hiçbir gerekçe göstermeden köyü kamulaştırdığını belirtti. Köyde 150 hanenin yaşadığını vurgulayan Binay, “Biz ne yapacağız, nereye gideceğiz? Bize sunulan rakamlarla 1 metrekare yer alamayız. Bize bir yol gösterilmesi lazım, tepkiliyiz.” dedi. Köy sakinleri, İSKİ’nin kamulaştırma kararının su kotasının artırılması gerekçesiyle alındığını kabul etmiyor ve benzer durumlardaki uygulamaların farklı olmasını eleştiriyor. Bu nedenle, köylüler haklarını aramak ve yaşam alanlarını korumak için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. (İstanbul Yerel)

 

 

 

 

(İstanbul Yerel) – (Ümraniye Belediyesi) Ümraniye Belediyesi, kış mevsimini sıcak çorba ile karşıladı. Ümraniye Belediyesi, soğuk kış günlerinde vatandaşlara sıcak bir destek sağlamak amacıyla geleneksel çorba ikramını bu yıl da genişleterek sürdürüyor. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde gerçekleştirilen çorba dağıtımları, sağlık çalışanlarına, hasta ve yakınlarına moral olurken, Ümraniye Belediyesi’nin “Mobil İkram Aracı” ile sunulan çorbalar, belediyenin aşevi ekibi tarafından hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanıp her akşam ücretsiz olarak ikram ediliyor.

Cuma ve Cumartesi Günleri Merkezi Noktalarda Çorba Dağıtımı

Ümraniye Belediyesi'den çorba ikarmı2

Ümraniye Belediyesi’nin kış boyunca devam ettirdiği çorba ikramı sadece hastane çevresiyle sınırlı değil. Her cuma namazı sonrası Dudullu Adile Sultan Çeşmesi’nde ve cumartesi öğle namazının ardından Ümraniye 15 Temmuz Şehitler Meydanı’nda da çorba dağıtımı yapılmakta. Böylece Ümraniye’nin çeşitli merkezlerinde vatandaşlarla buluşarak sıcak çorba ikram ediliyor.

Vatandaşların İçini Isıtan Destek

İşe ya da okula giden vatandaşlar için Ümraniye Belediyesi’nin sunduğu sıcacık çorbalar, soğuk kış günlerinde içleri ısıtan bir moral kaynağı oluyor. Tek kullanımlık bardaklarda hijyenik bir şekilde sunulan çorbalar, vatandaşlar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanıyor. Ümraniye Belediyesi’nin bu hassasiyetle sürdürdüğü ikramlar, ilçede dayanışma ruhunu ve sosyal desteklerin önemini yeniden gündeme taşıyor.

Bu tür ikramlar, toplumda dayanışma ruhunu güçlendirir

Ümraniye Belediyesi, kış mevsimini sıcak çorba ile karşıladı.. Ümraniye Belediyesi tarafından yıllardır sürdürülen “kışın sıcak çorba dağıtma” etkinliğine zaman zaman  Başkan İsmet Yıldırım da katılmaktadır.

Belediyelerin halka sosyal destek sağlama amacıyla sundukları ikramlar, özellikle kış aylarında vatandaşlar için önemli bir moral kaynağıdır. Ücretsiz çorba ikramı gibi uygulamalar, yalnızca temel ihtiyaçlara destek sunmakla kalmaz, aynı zamanda toplumda dayanışma ruhunu güçlendirir.

Kışın sokakta çalışanlar, öğrenciler ve hastalar için önemli bir destek

Kış aylarında sosyal destek faaliyetlerinin çeşitlenmesi, özellikle sokakta çalışanlar, öğrenciler, hasta ve hasta yakınları gibi toplumun her kesiminden vatandaşlar için manevi bir destek haline gelir.

Bu tür uygulamalar, belediyelerin yerel halkla kurduğu bağları güçlendirirken, aynı zamanda sosyal dayanışmanın önemini vurgular.

Bu hizmetler, belediyeler ve kamu kuruluşlarının sosyal hizmet politikalarının bir parçasıdır. Hem maddi anlamda ihtiyaç sahiplerine destek olur hem de toplumsal bütünlüğü güçlendiren bir araç olarak işlev görür. Belediyelerin böylesi ikramları, şehir sakinlerine yardım etmenin yanı sıra, toplumsal huzuru ve dayanışmayı teşvik eden bir sorumluluk anlayışını da ifade eder:

(İstanbul Yerel)

(İstanbul Yerel) Edirne – Edirne’de “Kendi Gök Kubemiz” temasıyla gerçekleştirilen “Balkan Alimleri Buluşması” sona erdi. Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ve Edirne Valiliği’nin desteğiyle yapılan etkinlikte, İslam Alimleri Vakfı, Edirne Mimar Sinan Vakfı ve Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu gibi kuruluşların katkılarıyla bölgedeki birçok ülkeden din alimleri ve baş müftüler bir araya geldi. Etkinlik, Kuzey Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan, Bulgaristan, Romanya, Karadağ, Slovenya, Batı Trakya ve Kırım’dan katılımcıları ağırladı.

“Anadolu ve Balkanlar Arasında Güçlü Kardeşlik Bağı”

Etkinlik sonunda hazırlanan sonuç bildirgesini İslam Alimleri Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu okudu. Hacımüftüoğlu, Anadolu ve Balkanlar’ın kardeşlik bağlarının güçlü şekilde vurgulandığına dikkat çekerek, bu iki bölgenin birbirini tamamlayan kültürel ve dini unsurlar barındırdığını ifade etti. Toplantıda, din hizmetlerinden sosyal ve kültürel faaliyetlere kadar birçok konuda karşılıklı fikir alışverişinde bulunulduğunu belirtti.

“Din Hizmetleri ve Kültürel İş Birlikleri Masaya Yatırıldı

Ayrıca, İslam dünyasının maruz kaldığı küresel sorunlara değinen Hacımüftüoğlu, Müslümanların birliği ve toplumsal bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı. Dünyanın bir insanlık krizi yaşadığını belirterek, emperyalist düzenin, İslam toplumlarını hedef aldığını, temel insani değerleri hiçe sayarak sömürgeci bir tutumla İslam ülkelerine zarar verdiğini söyledi. Bu durum karşısında İslam alimlerinin Kur’an ve Peygamber’in öğretilerine bağlı kalarak, toplumu bilinçlendirme ve adaleti savunma görevini üstlenmeleri gerektiğini belirtti.

“Gazze’deki Zulme Karşı İslam Dünyasının Sessizliği Eleştirildi”

İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ve küresel güçlerin bu konuda takındığı iki yüzlü tavırlara da değinen Hacımüftüoğlu, uluslararası toplumun bu zulme karşı derhal harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Müslümanların azınlık olarak yaşadıkları ülkelerde dini ve hukuki haklarını koruyabilmeleri için duyarlılık göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Son olarak, İslam dünyasının emperyalist projeler karşısında uyanık olması gerektiğini belirten Hacımüftüoğlu, İslam alimlerinin ümmet bilinci çerçevesinde bir araya gelerek, birlik ve beraberliği sağlama hedefinde olmaları gerektiğini söyledi.

“Balkan Alimleri Buluşması” etkinliği tarihçesi

Balkan Alimleri Buluşması, Balkanlar ve çevresindeki Müslüman toplumların bir araya gelerek dini, kültürel ve sosyal konularda iş birliği yapmalarını amaçlayan önemli bir etkinliktir. Bu tür toplantılar, tarihsel olarak Osmanlı döneminde bu coğrafyada şekillenmiş olan kültürel ve dini mirasın devamı niteliğinde değerlendirilir. İslam alimlerinin bir araya gelerek din hizmetleri, eğitim, sosyal ve kültürel iş birlikleri konusunda fikir alışverişinde bulunmaları, bölgedeki Müslüman toplulukların ortak sorunlarına çözümler bulmak için önem arz eder.

“Emperyalist Projeler Karşısında İslam Dünyasının Uyanıklığı”

Balkanlar’da İslam, Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgeye girmesiyle yayılmış ve günümüze kadar güçlü bir şekilde varlığını sürdürmüştür. Ancak, İslam dünyası günümüzde farklı kültürel ve siyasi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu toplantılar, İslam medeniyetinin dünya genelindeki krizlere karşı alternatif çözümler geliştirme potansiyelini ve Müslüman toplulukların kendi aralarındaki dayanışmayı artırma gerekliliğini hatırlatmaktadır. Bölgesel ve küresel barışa katkı sunmak amacıyla dini liderlerin ve akademisyenlerin buluşması, ortak projeler geliştirilmesi ve bu projeler yoluyla İslam dünyasının daha güçlü bir ses haline gelmesi hedeflenir.



 

Bilecik – (İstanbul Yerel) – Bilecik’te Airsoft Festivali.  Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde, farklı illerden gelen airsoft tutkunları için “Bilecik Airsoft Festivali” düzenlendi. Eskişehir Tactical Airsoft Takımı tarafından organize edilen bu etkinlikte, 400’e yakın katılımcı cuma günü Günyurdu Mustafa Eldemir Barajı kıyısında kamp kurarak iki gün boyunca hazırlanan senaryo gereği gruplar halinde alan savunması yaptı.

Etkinliğe Pazaryeri Kaymakamı Ahmet Tayyib Kahraman ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ferdi Erbakıcı da katıldı. Jandarma teşkilatını tanıtan stantlar da festivalde yer aldı.

Festivalin organizatörü ve Eskişehir Tactical Airsoft Takım Kaptanı Hasan Defter, airsoftun gerçeğe yakın silahlarla oynanan bir askeri simülasyon oyunu olduğunu açıkladı. 40 takımın katıldığı etkinlikte takımlar köy savunması yaptı ve çatışmalarda kurallara uyulması gerektiğini, atış mesafesi ve tüfek güç sınırlarının belirlendiğini belirtti. Defter, etkinliğin doğanın güzelliği içinde geçtiğini ve çevre güvenliğine önem verdiklerini ekledi. Bu organizasyonun Bilecik’te ilk kez yapıldığını ve gelecekte devam ettirmek istediklerini vurguladı.

Festivale katkı sağlayan 46 yaşındaki Murat Can ise yaklaşık 15 yıldır bu sporla ilgilendiğini belirterek, airsoftta başarılı olmak için fiziksel gücün ve askeri taktiklerin bilinmesinin önemini dile getirdi. Can, kullanılan ekipmanların askeri replikalar olduğunu, elektrik ve gazla çalıştıklarını, menzillerinin ekipmana göre değiştiğini ve 6 milimetre çapında plastik mermi kullandıklarını ifade etti.

Can’ın 17 yaşındaki oğlu Duhan Ediz Can da etkinliğe katılmanın mutluluğunu paylaştı. Yarışmanın kurallar çerçevesinde gerçekleştiğini ve eğlenceli geçtiğini söyleyen genç, yaklaşık üç yıldır airsoftla ilgilendiğini ekledi.

İzmir’den eşiyle festivale katılan Navy Team oyuncusu Cansu Şimşek, önceden de birçok turnuvada yer aldıklarını belirtti. Airsoftu bir kadın olarak yapmanın kendisine olumsuz tepki getirmediğini, aksine kadınların bu sporda daha fazla yer alması gerektiğini söyledi. Aynı takımın oyuncusu Selen Merdanoğlu ise etkinlikten büyük keyif aldıklarını ve gücü yettiğince katılmaya devam edeceğini dile getirdi.

 

Airsoft nedir?

Airsoft, taktiksel beceri, ekip çalışması ve strateji geliştirmeyi teşvik eden popüler bir askeri simülasyon sporudur. Gerçek silahlara benzeyen ekipmanlarla oynanan bu spor, hem fiziksel hem de zihinsel yetenekleri geliştirmek isteyenler için ilgi çekici bir aktivite olarak öne çıkar.

 

 

 

 

 

 

KIRKLARELİ (AA) – Kırklareli'nde süt ürünü ihraç eden işletmeler denetlendi.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, İnece beldesinde bir süt ürünleri işletmesinde denetimde bulundu.

Ekipler, denetimde ihracatı gerçekleştirilen peynir çeşitlerinden numune alarak araçlara yüklenmesi ve araç kasasının mühürlenmesi çalışmalarını takip etti.

Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, denetimlerin süreceğini kaydetti.

(İstanbul Yerel) – Türkiye Wushu Federasyonu, Çin ile Eğitim İş Birliğine Hazırlanıyor. Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu Başkanı Abdurrahman Akyüz, yeni dönemde uluslararası alanda daha fazla varlık göstermek istediklerini belirterek, “Türkiye’deki başarılı sporcuları, wushunun merkezi olan Çin’de kapsamlı bir eğitimle destekleyip güçlü bir sporcu ve eğitim kadrosu oluşturmayı hedefliyoruz,” dedi.

Wushunun Türkiye’deki Gelişimi ve Hedefler

Türkler Wushu sporunu sevdi
Türkler Wushu sporunu sevdi

Federasyonun 6 Ekim’de düzenlenen olağan genel kurulunda başkanlığa seçilen Akyüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, federasyonun 2006’daki kuruluşunda lisanslı sporcu sayısının 7-8 bin civarında olduğunu söyledi. Bugün ise bu sayının 180 bine ulaştığını ve aktif sporcu sayısının 30 bini aştığını belirtti. Sporcu sayısını artırmaya yönelik çalışmaların süreceğini kaydeden Akyüz, şubat 2025’te düzenlenecek Büyük Türkiye Şampiyonası’na 3-4 bin sporcunun katılmasının beklendiğini açıkladı.

Genç Yeteneklerin Çin’de Eğitimi

Wushu

Akyüz, gelecek yıl gerçekleştirilecek Avrupa ve dünya şampiyonalarına katılacak milli takımı oluşturacaklarını ve Balkan Şampiyonası’nı Türkiye’de düzenlemeyi planladıklarını söyledi. Antrenörlük ve hakemlik kurslarının devam edeceğini vurgulayan Akyüz, kabiliyetli sporcuların tüm masraflarını karşılayarak Çin’de eğitim almalarını sağlayacak projeleri olduğunu ifade etti.

Wushu’nun Türkiye genelinde büyük ilgi gördüğünü belirten Akyüz, “Çocuklarımız ve gençlerimiz bu sporu benimsedi. Türkiye’nin dört bir yanında wushu gelişiyor. İstiyoruz ki, herkes bu sporu yapsın,” diye ekledi.

Wushu’nun tarihi gelişim süreci

Wushu, kökenleri binlerce yıl öncesine dayanan geleneksel bir Çin dövüş sanatıdır ve günümüzde hem spor hem de kültürel bir miras olarak dünya genelinde tanınmaktadır. Türkiye’de wushu, sporcuların fiziksel ve zihinsel gelişimini destekleyen önemli bir spor dalı olarak giderek daha fazla ilgi görmektedir.

Gelecek Nesillere Yatırım

Federasyonların bu alandaki etkin çalışmaları, genç yeteneklerin uluslararası düzeyde yarışmalara hazırlanmasına ve ülkenin spor alanındaki prestijinin artmasına katkıda bulunmaktadır. Eğitim ve turnuvalar, bu sporun toplumsal bilinirliğini artırırken, genç nesillere hem disiplin hem de bedensel gelişim sunmaktadır (İstanbul Yerel).

(İstanbul Yerel) – BBilecik’te “5. İnhisar Nar Festivali” düzenlendi. Kaymakamlık, İnhisar Belediyesi ve Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliğiyle şenlikte “nar sıkma” ve “en güzel nar” karşılaşması yapıldı, mehter gösterisi sunuldu.

Programda İnhisar Kaymakamı Furkan Recep Nalbant, Gölpazarı Kaymakamı Tahir Ardal ile Yenipazar Kaymakam Vekili Serkan Kaya, narları üst üste dizerek kule yapmaya çalıştı.

Bilecik Valisi Şefik Aygöl, açılışta yaptığı konuşmada, kentin son derece verimli topraklara sahip olduğunu söyledi. İlde tıpkı periyotta 3 eser alınabilen tarım toprakları bulunduğunu vurgulayan Vali Aygöl, şöyle konuştu:

Nar şifa deposu

“Bu memlekette 82 eser çeşitliliğini yaşayabiliyoruz. Şükredecek kadar fazla nimetler içinde yaşadığımızı tabir etmek istiyorum. İnhisar’ın nüfusu küçük olabilir ama gönülleri büyük bir ilçe. Biz de bu ilçeye hizmet etmekten büyük onur duyuyoruz. İştirak gösteren bütün hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz.”

AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir de Türk milletinin birlik beraberliğinin değerini vurgulayarak, “Allah birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Bizlere de kaç bu türlü beğenilen programlarda hemşehrilerimizle bir ortaya gelmeyi nasip etsin. Bu sene de tekrar ürünlerimiz bereketli olsun.” dedi.

İnhisar Belediye Başkanı Nihal Arslan da ekim ve kasım aylarında ilçede nar, ayva, incir ve cennet hurması hasadı yapıldığını tabir etti.

İnhisar narının adeta şifa deposu olduğunu anlatan Arslan, şunları kaydetti:

“Özellikle  tatlı, iri taneli ‘deve dişi’ cinsimiz ön plandadır. Bu sene 3 bin dekar alanda 10 bin ton nar hasadı yapılmasını planlıyoruz. Niyetimiz; narın bir kısmını meyve olarak satmak bir kısmını da ilçemizde işleyerek nar suyu, nar ekşisi, nar reçeli, nar pekmezi ve nar lokumu gibi ürünlere dönüştürmek.”

Halk oyunları gösterisiyle sona eren etkinliğe Vilayet Genel Meclisi Lideri Ramazan Kurtulmuş, Gölpazarı Belediye Lideri Hayri Suer, Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, AK Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım, CHP İl Başkanı Ali Özdemir, İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan ile vatandaşlar
katıldı.