Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak: “Nöroteknolojiler aracılığıyla insan beyninin kapasitesini genişletme potansiyeline sahip olacağız.”
İstanbul Atlas Üniversitesi, 10-16 Mart tarihleri arasında “Beyin Farkındalık Haftası”nı “Bir Beyin Düşünür, Dünya Değişir” sloganıyla kutlayacak. Bu hafta boyunca, dünya çapında önemli çalışmalara imza atan bilim insanları, konferanslar ve bilimsel söyleşiler gerçekleştirecek. Beyin ve fonksiyonları, beyin ve sinir cerrahisi, nöroloji, psikiyatri ve psikoloji gibi birçok disiplinin perspektifinden ele alınacak.
İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörü ve Beyin ile Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak, son yıllarda yapay zeka ve nöroteknolojilerin birleşiminin sinirbilim alanında devrim niteliğinde ilerlemelere yol açtığını belirtti. Beynin gizemlerini çözmeye yönelik atılan her adımın, yapay zeka ile birleştiğinde yeni ufuklar açtığını vurgulayan Kocabıçak, “İnsan beyninin çalışma prensiplerini çözmeye ne kadar yaklaşabilirsek, teknolojiyle olan entegrasyonumuz da o derece ileriye gidecek. Yakın gelecekte, nöroteknolojiler aracılığıyla insan beyninin kapasitesini genişletme olanağına sahip olacağız.” diye ekledi.
Prof. Dr. Kocabıçak, Beyin Farkındalık Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, beyin araştırmalarındaki hızlı gelişmelerin ve insan zihninin sınırlarını keşfetme çabalarının, yapay zeka ve nöroteknolojilerin gelecekteki etkilerini giderek daha fazla görünür hale getirdiğini söyledi.
Beyin-bilgisayar arayüzlerinin, yapay zeka destekli nörolojik tedaviler ve bilişsel yetenekleri artırmaya yönelik yeni teknolojilerin önemli bir odak noktası haline geldiğini belirten Kocabıçak, “Yapay zeka ve nörobilim arasındaki entegrasyon, insan beynini anlamada yeni perspektifler sunuyor. Bu alandaki gelişmeler, sağlık sektöründe ve insan-makine etkileşimlerinde büyük dönüşümler yaratmaktadır.” dedi.
Son yıllarda yapay zeka ve nöroteknolojilerin birleşiminin sinirbilim alanında devrim niteliğinde ilerlemelere yol açtığını ifade eden Prof. Dr. Kocabıçak, “Beyin-bilgisayar arayüzleri (BCI), felçli bireylerin motor yeteneklerini geri kazanmalarına yardımcı olmakta ve doğrudan beyin sinyallerini kullanarak bilgisayarları veya protez uzuvları kontrol etmelerini mümkün kılmaktadır. Yapılan çalışmalar, bu teknolojilerin sinir hücreleri arasındaki bağlantıları artırarak rehabilitasyon süreçlerini hızlandırabileceğini göstermektedir.” dedi. Ayrıca, yapay zeka tabanlı sistemlerin yalnızca hareketin yeniden kazanılmasını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda bireyin çevresiyle daha aktif etkileşim kurmasına olanak tanıdığını belirtti. Bu gelişmeler, nörolojik hastalıkların tedavisinde yeni bir çağın habercisi olarak kabul ediliyor.
Nöral implantlar ve derin beyin stimülasyonu (DBS) gibi teknolojilerin beyin aktivitesini doğrudan düzenleyerek sinir sistemine müdahale etme imkanı sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Kocabıçak, “DBS yöntemi, Parkinson hastalarının titreme ve hareket yavaşlığı semptomlarını önemli ölçüde azaltarak yaşam kalitelerini artırmaktadır. Aynı şekilde, Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavileri, majör depresyon hastalarında umut verici sonuçlar gösterebilmektedir.” dedi. Ayrıca, klinik araştırmaların bu tekniklerin bireysel nöron düzeyinde hedeflenerek daha hassas tedavi imkanları sunduğunu gösterdiğini belirtti. Yapay zeka destekli sinir haritalama yöntemleri sayesinde, hastaların bireysel beyin yapılarının daha detaylı analiz edilerek tedavilerin kişiye özel hale getirildiğini vurguladı.
“Yapay zekanın beyinle bütünleşmesini anlamak, yalnızca akademik çalışmalar açısından değil, toplumun gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda da önemli bir role sahiptir.” diyen Prof. Dr. Kocabıçak, “Beynimizin gizemlerini çözmeye yönelik atılan her adım, yapay zeka ile birleştiğinde yepyeni ufuklar açıyor. İnsan beyninin çalışma prensiplerini çözmeye ne kadar yaklaşabilirsek, teknolojiyle olan entegrasyonumuz o derece ileriye gidecek.” şeklinde konuştu.
Günümüzde sinirsel ağlar ile derin öğrenme algoritmaları arasında birçok benzerlik gözlemlendiğini ifade eden Prof. Dr. Kocabıçak, “Yapay zeka, beynin bilgi işleme süreçlerinden esinlenerek geliştirilmektedir. Örneğin derin öğrenme modelleri, insan beynindeki sinir hücreleri arasındaki bağlantıyı taklit eden sinir ağları kullanmaktadır. Bu nedenle, yapay zekanın beyinle etkileşimini derinlemesine anlamak, geleceğin toplumlarını şekillendirmede kritik bir rol oynayacaktır. Yakın gelecekte nöroteknolojiler aracılığıyla insan beyninin kapasitesini genişletme potansiyeline sahip olacağız. Yapay zeka destekli nöroprostetik cihazlar, zihinsel performansın artırılmasına yönelik yeni bir çığır açabilir.” diye ekledi.
Beyin araştırmalarının ilerlemesi ve bu alandaki faydaları konusunda kamuoyunun farkındalığını artırmayı hedefleyen Beyin Farkındalık Haftası; insanların beyin araştırmalarındaki ilerlemeler ve beyin bozukluklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi hakkında bilgi sahibi olmalarını amaçlamaktadır. İstanbul Atlas Üniversitesi, 10-16 Mart tarihleri arasında bu etkinliği “Bir Beyin Düşünür, Dünya Değişir” sloganıyla kutlayacak.
Hafta boyunca alanında uzman bilim insanlarının konferans ve bilimsel söyleşiler gerçekleştireceği etkinlikler arasında; Rektör Prof. Dr. Ersoy Kocabıçak’ın “Beyin Stimülasyonunda Güncel Durum ve Gelecek” başlıklı açılış konferansı yer alacak. Ayrıca, Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu “Uyuyorum Öyleyse Varım” başlıklı bir konferans verecek.
Hafta boyunca kampüs içerisinde film gösterimleri ve beyin ile ilgili birbirinden farklı aktiviteler gerçekleştirilecektir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı