Günlük yaşamda attığımız her adım, zamanla dizlerimizde yorgunluğa ve aşınmaya neden olabilir. Diz kireçlenmesi, genellikle merdiven inip çıkarken ya da uzun yürüyüşlerin ardından ortaya çıkan ağrılarla kendini gösterir. Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mert Sancar, diz kireçlenmesi hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Her adımda vücudun tüm yükünü taşıyan diz eklemleri, yıllar içinde sessizce yıpranarak "gonartroz" olarak bilinen hastalığa yol açar. Dr. Sancar, diz kireçlenmesinin diz ekleminde bulunan kıkırdak dokunun aşınması ile başladığını belirtiyor. Kıkırdak, eklem yüzeylerinin rahatça hareket etmesini sağlayan koruyucu bir tabakadır. Kıkırdağın bozulması, kemiklerin birbirine sürtünmesine neden olur ve bu durum ağrı, sertlik, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Yaş, obezite, geçmişteki diz yaralanmaları, genetik faktörler ve bazı romatizmal hastalıklar, gonartrozu kolaylaştıran etkenler arasında yer alır.
Gonartroz, genellikle dizde merdiven inip çıkarken veya uzun süre yürüdükten sonra hissedilen ağrılarla kendini gösterir. Dr. Sancar, zamanla dizde şekil bozukluğu, çıtırtı sesi, sabahları tutukluk hissi ve oturup kalkarken zorlanma gibi semptomların gelişebileceğini ifade ediyor. Tanı, hasta öyküsü ve fizik muayene ile birlikte basit bir röntgen ile kolayca konulabilir. Gerekirse, MR gibi ileri görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir.
Gonartroz tedavisi, hastalığın evresine ve hastanın yaşam kalitesine göre belirlenir. İlk aşamada kilo kontrolü, kasları güçlendirmeye yönelik egzersizler, baston veya dizlik gibi yardımcı ekipmanlar önerilir. Fizik tedavi uygulamaları, ağrının azaltılmasında ve eklemin korunmasında oldukça etkilidir.
Gonartroz tedavisinde ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar, krem veya jel formunda sürülen topikal ilaçlar kullanılabilir. Ancak, bu ilaçların uzun süreli kullanımı mide, böbrek ve kalp üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçların yanı sıra, diz içi enjeksiyonlar da tedavi seçenekleri arasında yer alır.
İlaç ve fizik tedaviye yeterli yanıt vermeyen hastalarda, diz içine yapılan enjeksiyonlar son yıllarda önemli bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. Bu uygulamalar, doğrudan eklem içine yapıldığından daha etkili ve hedefe yönelik sonuçlar sağlayabilir. Özellikle diz içine yapılan kortizon enjeksiyonları, iltihaplı durumlarda hızlı ağrı giderici etki sağlar. Ancak bu yöntemin yılda 2-3 defadan fazla kullanılmaması önerilir, zira kıkırdak üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Kortizon dışında, hyaluronik asit enjeksiyonları da eklem sıvısının kalitesini artırır, sürtünmeyi azaltır ve dizin ‘yağlanmasını’ sağlar. Bu tür enjeksiyonlar, özellikle erken ve orta evredeki hastalarda faydalı olabilir.
Kişinin kendi kanından elde edilen ve iyileştirici hücrelerden zenginleştirilmiş bir sıvının ekleme verilmesiyle yapılan PRP tedavisi de diz kireçlenmesinde uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra, kök hücre uygulamaları ve kolajen enjeksiyonları da kullanılmaktadır. Genellikle hastanın yağ dokusundan veya kemik iliğinden alınan kök hücreler, hasarlı dokuya yenilenme sinyalleri gönderir. Deneyimli ekipler tarafından uygulandığında, bu tedavi yöntemlerinin fonksiyonel faydalar sağladığı görülmüştür.
Kolajen enjeksiyonları, vücutta doğal olarak bulunan kolajenin dışarıdan desteklenmesi ile kıkırdak dayanıklılığını artırmayı hedefler ve PRP veya hyaluronik asitle birlikte uygulanabilir. Ayrıca, eksozom tedavisi de diz kireçlenmesinde kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu tedavi, hücreler arası iletişimi sağlayan minik ‘haberci kesecikler’ olan eksozomların diz içine verilmesiyle uygulanır ve hasarlı bölgelerde onarıcı süreçleri başlatabilir. PRP ve kök hücre tedavilerinin etkilerini destekleyici bir nitelik taşır. Bilimsel araştırmalar hâlâ devam etmekle birlikte, eksozom tedavisi günümüzde bazı özel kliniklerde diz kireçlenmesi tedavisine destek amacıyla uygulanmakta ve olumlu geri dönüşler alınmaktadır.
Tüm bu yöntemlere rağmen hastaların günlük aktivitelerini yapmakta zorluk çekmesi durumunda, cerrahi seçeneklerin gündeme gelebileceğini belirten Dr. Mert Sancar, artroskopik temizleme, kemik hizalama ameliyatları (osteotomi) ve ileri vakalarda diz protezi ameliyatlarını sıralamaktadır. Gonartroz, yaşla birlikte görülme sıklığı artan bir hastalık olmasına rağmen, doğru yönetildiğinde hastanın yaşam kalitesini koruyabilmektedir. Tedavi seçenekleri klasik yöntemlerden ileri biyolojik uygulamalara kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır ve her hastanın ihtiyacı farklı olduğundan, tedavi planlarının bireye özel olarak şekillendirilmesi gerekmektedir.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)Tarih | Durum | En Düşük | En Yüksek |
---|---|---|---|
01 Nisan 2025 | 11° | 17° | |
02 Nisan 2025 | 10° | 12° | |
03 Nisan 2025 | 10° | 15° | |
04 Nisan 2025 | 9° | 16° | |
05 Nisan 2025 | 10° | 15° | |
06 Nisan 2025 | 10° | 16° |
İmsak | Güneş | Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı |
---|---|---|---|---|---|
05:13 | 06:41 | 13:13 | 16:46 | 19:35 | 20:57 |